Harmony Sözlüğü
Asimilasyon
Çoğunluk veya erk sahibinin baskısıyla, farklılık gösteren grupların kültür birikimleri ve kimliklerinin, baskın yapı içinde eriyerek yok olmasıdır.
Ayrımcılık
Bir kişiye ya da gruba, belli özelliklerinden dolayı önyargılı davranmaya denir. Bu davranış, pozitif ya da negatif yönde olabilir ancak ayrımcılık genellikle negatif olarak anlaşılır. Ayrımcılık bir siyasi, dini tercihi benimseyenlere (dini ayrımcılık) ya da bir ırka, cinsel yönelime, cinsiyete, yaşa karşı olabilir.
Cinsiyetçilik
Bir cinsiyetin diğerinden üstün olduğunu savunan görüş ve ideolojidir. Cinsel ayrımcılık ise insanların diğer insanlar hakkındaki yargıları, kişisel değerlerden çok cinsiyete dayandığında ortaya çıkan ve kimi zaman nefret içeren çatışmalı durumdur.
Çok Kültürlülük
Birçok farklı kültürün bir arada yaşadığı toplumu tanımlayan bir kelimedir. Çok kültürlü bir toplumda bütün kültürlerin birbirine saygılı olması gerekmektedir.
Entegrasyon
İnsanın bir toplumla bütünleşmesini, o topluma uyumunu anlatmak için kullanılan bu sözcüğün anlamı bütünleşme ve uyumdur.
Fırsat Eşitliği
Eğitim, istihdam, terfi, temel haklar, kaynak dağılımı ve diğer alanların; yaş, cinsiyet, dini inanç, etnik köken, siyasi görüş gibi yetenek, performans ve iş yapma kapasitesi ile ilgili olmayan diğer bireysel karakteristiklerden bağımsız olarak tüm vatandaşların erişimine eşit düzeyde açık olmasıdır.
Geçici Koruma Statüsü
YUKK'un 91. maddesine göre; kitlesel olarak Türkiye Cumhuriyeti sınırlarına gelen ve uluslararası koruma talebi bireysel olarak değerlendirmeye alınamayan yabancıların uluslararası koruma ihtiyacının sağlanması için acil çözümler bulmak üzere geliştirilen korumayı ifade etmektedir.
Göç
Siyasal, toplumsal ya da ekonomik nedenlerle bireylerin ya da toplulukların bulundukları, oturdukları yerleşim yerini bırakarak başka bir yerleşim yerine ya da başka bir ülkeye gitme eylemidir.
Göçmen
Mülteci tanımında bulunan nedenlerin dışında, çoğu zaman ekonomik gerekçelerle ülkesini gönüllü olarak terk ederek başka bir ülkeye, o ülke yetkililerinin bilgi ve izni ile yerleşen kişidir. 5543 Sayılı İskan Kanununa göre göçmen, Türk soyundan ve Türk kültürüne bağlı olup, yerleşmek niyetiyle yurt dışından Türkiye'ye gelen kişilerdir.
Harmoni
Uyum,düzen ve ahenk demektir.
Harmonizasyon
Uyumlu hale getirme, bağdaştırma anlamına gelir.
Homofobi
Eşcinsellere veya eşcinselliğe karşı duyulan nefret, önyargı, hoşnutsuzluk veya ayrımcılıktır.
Irkçılık
Kendi ırkını öteki ırklardan üstün sayma ve siyasal tutumunu buna dayandırma eğilimidir.
İkincil Koruma
Mülteci veya şartlı mülteci olarak nitelendirilemeyen, ancak ülkesine geri gönderildiği takdirde;

a) Ölüm cezasına mahkûm olacak veya ölüm cezası infaz edilecek,

b) İşkenceye, insanlık dışı ya da onur kırıcı ceza veya muameleye maruz kalacak,

c) Uluslararası veya ülke genelindeki silahlı çatışma durumlarında, ayrım gözetmeyen şiddet hareketleri nedeniyle şahsına yönelik ciddi tehditle karşılaşacak olması nedeniyle menşe ülkesinin veya ikamet ülkesinin korumasından yararlanamayan veya söz konusu tehdit nedeniyle yararlanmak istemeyen yabancı ya da vatansız kişiye verilen statüyü ifade eder.

İslamofobi
Kelime anlamı olarak "İslam korkusu" demektir. İslam dinine ya da müslümanlara karşı duyulan nefret, ayrımcılık, düşmanlık ve kin besleme anlamına gelir.
İltica
Sığınma hakkı ya da iltica hakkı, kimi ülkelerin önceden belirlenmiş koşullara uygun başvurularda bulunan kimselere verdiği hukuki ve politik bir haktır. Bir ülkede yaşanan iç savaş, savaş, çatışma, katliam ya da soykırım gibi durumlarda kitlesel sığınma istemleri yapılabilir.
Mülteci
Dil, din, ırk, etnik köken, siyasal düşünce ya da sosyal konum nedeniyle tehdit ya da baskı hissederek ülkesini terk edip başka bir ülkeye sığınma talebinde bulunan ve bu talebi başvurduğu ülke tarafından kabul edilen kişidir. Türkiye, Mültecilerin Statüsüne İlişkin Birleşmiş Milletler Konvansiyonunu 1951 tarihinde imzalamıştır ancak yalnızca Avrupalıları mülteci olarak kabul etmektedir. Ülkemizde Avrupalı olmayanlara mülteci statüsü verilmemekte, onlar yalnızca geçici süreli olarak ülke topraklarında misafir edilmektedir.
Nefret Söylemi
Bir kişinin veya grubun din, dil, etnik kimlik, engellilik, yaş, cinsiyet, cinsel yönelimini hedef alan, önyargıya dayalı, olumsuz ve saldırgan ifadelerdir.
Nefret Suçu
Bir kişiye veya gruba karşı ırk, dil, din, cinsiyet ve cinsel yönelim gibi önyargı doğurabilecek nedenlerden ötürü işlenen, genellikle şiddet içeren suçlardır.
Sığınmacı
Dil, din, ırk, etnik köken, siyasal düşünce ya da sosyal konum nedeniyle tehdit ya da baskı altında hissederek ülkesini terk edip başka bir ülkeye sığınma talebinde bulunan ve bu talebi başvurduğu ülkenin yetkilileri tarafından soruşturma safhasında olan kişidir. Sığınmacının asıl amacı, Türkiye'de kalmak değil, Türkiye üzerinden güvenli bir üçüncü ülkeye geçmektir. İskan Kanunun 3. maddesine göre "Türkiye'de yerleşmek maksadıyla olmayıp bir zaruret ilcasıyla muvakkat oturmak üzere sığınanlara sığınmacı denir".
Sosyal Bütünleşme
Tüm bireylerin ırk, cinsiyet, dil ve din farkı gözetilmeksizin haklarını ve sorumluluklarını toplumun diğer bireyleri ile eşit şekilde ve tam olarak idrak ettiği ve topluma bu doğrultuda katkıda bulunduğu eşit ve dinamik bir toplumun oluşturulabilmesi için gerekli değer, ilişki ve kurumların kurulması sürecidir.
Sosyal Bütünleşme
Tüm bireylerin ırk, cinsiyet, dil ve din farkı gözetilmeksizin haklarını ve sorumluluklarını toplumun diğer bireyleri ile eşit şekilde ve tam olarak idrak ettiği ve topluma bu doğrultuda katkıda bulunduğu eşit ve dinamik bir toplumun oluşturulabilmesi için gerekli değer, ilişki ve kurumların kurulması sürecidir.
Sosyal Dayanışma
Bir toplumda yaşayan insanlar arasındaki yakınlaştırıcı bağlar ve karşılıklı yardım ve işbirliğidir.
Sosyal Dışlanma
Bireyin toplumla bütünleşmesini sağlayan medeni, siyasi, ekonomik ve sosyal haklara bazı kişi ve sosyal gruplar tarafından tamamen veya kısmen ulaşılamamasıdır. Sosyal dışlanma, işsizlik, düşük ücretli çalışma, yoksulluk, gelir dağılımı dengesizliği, sosyal korumanın yetersizliği gibi nedenlerle ortaya çıkabilmektedir. Dışlanmış kişiler her zaman yoksul kişiler değillerdir. Örneğin azınlıklar, göçmenler ve kadınlar yoksul olmasalar dahi çeşitli mekanizmalar ile toplumdan dışlanmış ve bu sebeple yukarıda belirtilen haklara ulaşamıyor olabilirler.
Sosyal Girişimcilik
Toplumsal bir problemin çözümü için yeni bir ürün veya hizmet, süreç veya kurumsal yapı önerisi içeren, sürdürülebilir ve yaygınlaştırılabilir çözümleri, girişimcilik vasıflarıyla ancak kar amacı gütmeden hayata geçirmektir.
Sosyal Politika
Bir ülkede yaşayan tüm bireyler için, özellikle de bakıma ve korunmaya gereksinimi olanlar için geliştirilen, koruyucu, güçlendirici, sosyal adalet ve eşitliği sağlayıcı hizmetler bütünüdür.
Sosyal Uyum
Bir toplumun tüm sosyal gruplarında tanınma, aidiyet, dahil olma ve meşruiyet hissinin yaratılması sürecidir. Servet ve gelir farklarının azaltılması, farklı toplum kesimlerinin marjinalleşmesine izin verilmemesi, insanlarda toplumun diğer fertleri ile aynı zorluklarla yüzleştiği ve aynı topluluğun parçası olduğu anlayışının geliştirilmesi ile gerçekleşebilir.
Şartlı Mülteci
Avrupa ülkeleri dışında meydana gelen olaylar sebebiyle; ırkı, dini, tabiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi düşüncelerinden dolayı zulme uğrayacağından haklı sebeplerle korktuğu için vatandaşı olduğu ülkenin dışında bulunan ve bu ülkenin korumasından yararlanamayan ya da söz konusu korku nedeniyle yararlanmak istemeyen yabancıya ya da bu tür olaylar sonucu ikamet ülkesinin dışında bulunan, oraya dönemeyen veya söz konusu korku nedeniyle dönmek istemeyen vatansız kişiye verilen statüyü ifade eder.
Tersine Ayrımcılık
Tarihi ve sosyopolitik bakımdan hakim gruplardan ziyade hakim olmayan grupların yararına olan ayrımcı politika ve eylemleri tanımlamakta kullanılan bir terimdir.
Toplumsal/
Sosyal Baskı
Bireyin doğuştan getirdiği özellikleri, ait olduğu kültürün gelenek ve göreneklerine uygun davranışları, toplum içindeki sosyo-ekonomik konumu, tercihleri gibi kimi özelliklerinden dolayı, çevredeki kişilerin baskısını bakış, duruş, tavır ve davranış olarak hissetmesidir.
Uluslararası Koruma Kanunu
6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu ile yabancıların Türkiye'ye girişi ve ikamet usullerinin yanında uluslararası koruma statüsünün şartları da düzenlemiştir. Bu kapsamda gerek uluslararası koruma gerekse de geçici koruma kapsamında yabancıların Türkiye'den koruma talep etmesi durumunda uyulması gereken usul ve esaslar bu kanunda belirtilmiştir. 6458 sayılı Kanuna göre mülteciler, şartlı mülteciler ve ikincil koruma talep eden yabancılar uluslararası korumadan faydalanabilirler.
Uyum
Bir bütünün parçaları arasında bulunan ya da bulunması gereken uygunluk.
Yaşcılık
İnsanların atfedildikleri yaş kategorileri nedeniyle ayrımcılığa uğramasıdır. İnsanlar çocuk, genç veya yaşlı görüldükleri için ayrımcılığa uğrayabilir.